Porland Kurumsal İletişim Yöneticisi Esen Karatekin marka hikâyesini anlatırken, açıkcası şaşkınlıkla dinledim. Porland’ın serüveni 1976 yılında bir ingilizce öğretmeninin Siir’te açtığı mütevazi bir züccaciye mağazası ile başlıyor. Aynı zamanda bu cesur adım ileride bir dünya markası olma yolunda da atılan ilk adım oluyor. 1984 de İmge Ticaret olarak, masa üstü malzemeler pazarlarken, 1992’de Gebze’de Porland Porselen San. ve Tic. A.Ş kurularak porselen üretimine başlanıyor. Kapanan İstanbul Porselen’in ekipmanlarının satın alınması ile de uzun soluklu çalışma bugün büyük bir aile ile devam etmekte. Şuan 300 bin metrekare açık ve 70 bin metrekare kapalı alana sahip Bilecik tesislerinde, yılda yaklaşık 70 milyon adet üretiminin %65’ını dört ana kıta da 30’dan fazla ülkeye ihraç etmektedir. Porselen üretiminin yanı sıra portföyündeki diğer markaları; çelik ürünlerde Festino, cam ürünlerde Fiamma ve tekstil ürünler ile mutfak araç gereçlerinde Porland Style ile bin 500’ü aşkın çalışanın istihdam edildiği Türkiye’nin porselen üreticisi iki markasından biridir. Porland, Horeca kesimine yönelik hizmet veren 6 bölge müdürlüğü, perakendede 20’yi aşkın mağazası ve online alışveriş sitesi ile yurt dışı pazarının yanı sıra yurt içinde de önemli bir pazara sahiptir. Porland, Türkiye’nin ilk renkli porselen üretimini yapan ve Türk Standartları Enstitüsünün 10850 kalite belgesine ilk sahip olan, ayrıca İngiliz kalite standardı olan BS 4034 belgesine sahip yerli porselen üreticisidir. Porland olarak kuruldukları ilk günden itibaren sahne sanatlarının içerisinde zarafet ve estetiğin sembolü olan balenin, yüksek disiplin ve özveriyle hazırlanan şölen olduğuna inanan, porselenin de tıpkı bir bale gösterisi gibi uzun ve zorlu bir üretim sürecinden geçmesi. Sabır ve ekip ruhu ile tüm zarafeti ile sofralarda sergilenmesi onlara ilham vermiş ve logolarında balerin figürünü kullanmışlar.