II. Slow Cheese Peynir Festivali (yaveş gari)

Bodrum ve Milas’ta düzenlenen II. Slow Cheese Bodrum, Milas Peynir Festivali 2-5 Mart 2017 tarihlerinde gerçekleşti.

Bende ikincisi düzenlenen Festivale Slow Food Yaveş Gari Bodrum Yerel Grubu gönüllülerinden sevgili Oya Emerk ve Festival Komitesinin davetlisi olarak katılma şansını buldum.

Bir avuç gönüllünün katkıları ile sağlanan, Slow Food ilk olarak İtalya’da, McDonalds’a karşı başlatılan bir “yavaş” hareketi. İyi, temiz ve adil gıda için yerel üreticiyi ve doğayı korumaya yönelik bu hareketin, bugün dünyada 1300 grup ve 100.000 üyesi var. Slow Food hareketi Bodrum’da  “Yaveş Gari” olmuş:) 2013 yılından beri “iyi ve doğal beslen, gıdana sahip çık” diyen Slow Food Yaveş Gari Bodrum Yerel Grubu düzenlediği çeşitli etkinliklerle unutulmaya yüz tutmuş olan lezzetleri gözler önüne serme gayret ve çabasında.

Bu sefer peynir etabı ile unutulmaya yüz tutmuş peynirlerin üreticilerini, tüketicilerle buluşturmak ve çeşitli seminerlerle insanları bilinçlendirmekti.

Bodrum Milas hava alanında farklı şehirlerde gelen blogger arkadaşlarımızla buluştuktan sonra bizleri karşılayan sevgili Oya Emerk ve gönüllülerden Aslı hanım ile buluştuktan sonra gezi boyunca ulaşımımızı gerçekleştirecek olan Whiskytravel aracımızla hava alanından ayrıldık. Festivalin ilk günü havanın yağışlı olması sebebi ile  menteşe pazarında yerel peynir üreticileri ile buluşamadık ama Muğla Esnaf Lokantasında biraz yorgunluk attıktan sonra istikametimiz Muğla Müzesi oldu.

Özlüce Köyü Kaklıcatepe’de yapılan kazılar sonucunda birçok hayvan ve bitki fosili çıkarılmış. Bu kazılarda çıkarılan fosillerin 1994’te sergilenmeye başlamasıyla müze ziyarete açılmış. Müze açık hava müzesini andırmakta ve kapalı olarak dört alandan oluşmakta.

Türkiye’nin ilk Doğa Tarihi Müzesi olan Muğla Müzesi antik kalıntılar ve heykellerle dolu avlunun dışında, üç ana bölüm birde sanat galerisine sahiptir. Müze gezimizden sonra Muğla Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Başkanlığında bizleri Sn. Atilla Küçükalan, Taner Mercan karşıladı.

Hazırladıkları Yerel tohum merkezi ve yerel tohum ile ilgili sunumu izleyip kendilerinden bu konularda bilgileri edindik. Yerel tohumun yetiştiği yörenin toprağında yetiştirilmesi GDO lu tohumların tehlikeleri ve sağlıklı tohumların gelecek kuşaklara aktarılması için girdikleri çabalardan bahsedildi.  

Muğla Yerel Tohum Merkezi gezildi. 300’ü aşkın yerel tohum olan “Dışarıdan küçük ama içeriden büyük” denilen bir yer Tohum Merkezi. Hedefleri Muğla yöresine ait yerel sebze ve meyve çeşitlerinin üretilerek çoğalması, tohum örneklerinin toplanması ve gelecek nesiller için koruma altına alınması. Koruma altına alınan yerel tohumların teknik personel tarafından çoğalttıktan sonra ücretsiz olarak halka dağıtılması hedeflenmekte.

Geleceğimiz olan çocuklarımıza miras olarak neler bıraktığımıza dikkat etmemiz ve bu konuda elimizi taşın altına koymamız gerektiğini düşünüyorum.

Muğla Büyükşehir Belediyesinden ayrıldıktan sonra  Gökova körfezindeki Nail Çakırhan tarafından tasarlanan meşhur Muğla tarzı ahşap ağırlıklı evlerin yer aldığı Akyaka da Nail Çakırhan ın evini gezme fırsatını bulduğumuz içinde çok şanslıydık. Ne kadar ayrılmak istemesek de akşam Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan açılış kokteyline katılmak üzere ayrıldık.

Kokteyl de açılış konuşması artından katılımcı peynir üreticileri ile tanışıp, peynir yapımıyla ilgili bilgiler aldık.

Şırdan mayası ile üretilen Denizli Beyaz peyniri, Divle Obruk peyniri, Diyarbakır örgü peyniri, Otlu peynir, Gömeç sepet peyniri, Göle kaşar peyniri, Karaman küflü peyniri, Samsun Bafra’dan manda peyniri, Çorum Kargı Tulumu, Deri Tulum peyniri o akşam tadına bakma şansını bulduğumuz peynirlerden yalnızca birkaç tanesi.

Yorgun ama mutlu bir şekilde tamamladığımız günün ardından bu sefer istikametimiz bizlere dört gün boyunca ev sahipliği yapacak olan Tasarım Vakfı oldu. İkinci gün sabahı harika bir kahvaltıdan sonra,  Turgut Reis Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi”nde gerçekleşecek olan ve Slow Food gönüllü eğitmeni Avusturyalı peynir üreticisi Robert Paget’in uygulamalı peynir üretimi dersine katılmak üzere yola çıktık.

Peynir yapmak bizi çok yorunca:) Öğlen yemeği için soluğu Kısmet Lokantasında aldık. Bodrum’a gittiğiniz zaman mutlaka Kısmet Lokantasına uğrayıp harika lezzetleri tadına bakmanızı tavsiye ederim.

Sohbet ve harika lezzetlerden sonraki durağımız Oesas alış veriş merkezinde Peynir Üreticileri ile tüketicilerin buluştuğu organizasyona katılıp sonrasında serbest zamanımızda Bodrumun tadını çıkarmak oldu.

Akşam  Marina’da La Tapa Restaurant da Peynir ve şarap eşleşmesi üzerine yapılan sohbete katılıp günü noktaladık.

Ertesi gün Tasarım Vakfında bu sefer Mimar Faruk Malhan eşliğinde yaptığımız kahvaltı ardından kendisinden Vakıf ile ilgili bilgiler edindik ve o kadar güzel projelerden bahsetti ki için umutla doldu.

Ardından Oesas ta gerçekleşecek panel için yola çıktık. Panelde Yerel peynirlerimizi nasıl yaşatırız konuları tartışıldı. Festival boyuncu Peynirli Yemekler Atölyesi, Peynir yapımı atölyeleri, Peynir Aşkına poster sergisi, Peynir konulu kitapların satışı gibi bir çok etkinlik gerçekleşti.

Panel sonrasında daha önceki Bodrum ziyaretimde de gidip hayran kaldığım Selia çiftliğini ziyaret edip Selva İşmen den bilgiler edindik.

Ve akşam Baa Bahçe Restaurant da akşam yemeğinden sonra Bodrumda son günümüzü tamamlamış olduk. Ertesi gün bütün arkadaşlar nefis bir kahvaltı sonrası hava alanına doğru yola koyulduk. Böylelikle keyifli geçen harika bilgiler edinip yeni yerler gördüğüm bol peynirli bir etkinliğin daha sonuna gelmiş olduk.

Slow Food Yavaş Gari gönüllülerinden Oya Emerk, Asli Ortabasi Mutlu ve Deniz Kurtsan’a
Karya Akademi Tasarım Vakfı Bodrum yerleşkesinde ki misafirhanesinde bizleri ağırlayan Sn. Faruk Malhan’a
Gezi boyunca transferlerimiz için Whisky Travel şirketine
Selia Çiftliği Selva İşmen’e  sonsuz teşekkürlerimle.
Hoşçakal Bodrum…

Benzer Yazılar

Konya’da Ayçiçeği Hasat Zamanı

Türkiye’nin en sevilen ayçiçek yağı Yudum ile Tohum Derneği’nin geçen yıl başlattığı Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi ikinci yılında Konya’da

Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali

Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali   Dünya Bankası’nın en rekabetçi 7 şehirden biri olarak seçtiği, UNESCO’nun 116 şehir arasında gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda (UCCN) Türkiye’yi temsil eden ilk şehir olan Gaziantep, dünyanın en önemli...