The İstanbul Edition
Geçtiğimiz hafta Pal İletişimden Çimen Alganer’in davetiyle İstanbul’da Leventte bulunan The Istanbul EDITION Otelini ve otelin içinde bulunan İtalyan Restaurant Cipriani ziyaret ettik.
Bu ziyaretimizde İtalyan Şef Domenico Tonin, Restaurant Müdürü Martina Pizzi bizlere eşlik etti.
Bu güzel oteli bizler gezdik dolaştık şimdi sizlerle de fotoğraflarını ve özelliklerini paylaşarak hep birlikte gezeceğiz. Konsept otel yaratıcısı Ian Schrager ile Marriott International zincirinin birlikte yarattığı EDITION markasının dünyadaki ilk oteli The Istanbul EDITION, tasarımı ile de dikkat çekiyor.
İç tasarımı, merkezi New York’ta bulunan Gabellini Sheppard mimarlık ofisinin imzasını taşıyan, çağdaş tasarımı yalın şıklığı bir araya getirerek lükse modern bir anlam katan The Istanbul EDITION’de ortalama 44 metrekarelik 77 adet geniş konuk odası ve tüm katı kaplayan bir de Penthouse bulunuyor.
Odaların iç dekorasyonunda, bronz ve beyaz altın renk kataloğuna sadık kalınarak, eski Türk evlerinde sıkça rastlanan koyu ve açık renk ahşap kullanılırken ortak alanlardan özel alanlara geçişte şık ve uyumlu bir hava hakim. Eşsiz ve kıymetli bir ahşap mücevher kutusu misali tasarlanan her bir konuk odası, şehir panoramasından nefes kesici manzaralar sunan oldukça geniş ve de gösterişli teraslara sahip.
Banyolarda ise cam duvarlar, Yunan ve Roma zamanlarında Marmara Adası’ndan çıkarılan antik mermerler kullanılırken, otelde New York merkezli ünlü Le Labo tarafından sadece EDITION markası için üretilmiş özel bir koku kullanılıyor.
The Istanbul EDITION girişinde hizmet veren GOLD BAR ’da gül ağacı ahşaplar ve baskın bej renkler konuklara ev sıcaklığı hissini verirken, Fransız kumaşlar ve deri koltuklarla tamamlanan atmosferi ve dünyada çok az bulunan siyah sedefle bronzdan yapılan barıyla konuklarının beğenisini topluyor.
New York merkezli ünlü Le Labo tarafından sadece EDITION markası için üretilmiş özel bir koku kullanılan mekanda bar arkasındaki dev akvaryum, yeşillikler içinde kapalı bahçe olarak tasarlanan teras alanı, mum ışıklı aydınlatması ve konforlu alanları konuklar için tasarlanmış detaylar arasında göze çarpıyor.
Gold Bar bu özellikleri ile Cumartesi gecelerinin vazgeçilmez adresi olmaya aday görünüyor. The Istanbul EDITION’da spa hiz metini dünyanın en iyi markalarından biri olan ESPA veriyor.
Otelin 3 katında, 2 bin metrekarelik bir alana konumlanan ESPA’nın kendi özel ürünleri ile uzman terapistleri tarafından gerçekleştirilen bakım ve masajlar konuklar tarafından ilgi görüyor. En yüksek uluslararası standartlar ve maksimum konfor gözetilerek tasarımı gerçekleştirilen ESPA’da, rahatlatıcı ve iyileştirici etkiler sunan, özel odaları bulunan hamam bölümünde Türk kültürünün etkileri göze çarpıyor.
Buhar odası, sauna, dinlenme odaları, modern fitness studio, kapalı yüzme havuzu, kar odası, deneyim duşu, kuğu boynu çeşmesi, hava basıncı ile masaj yapma özelliğine sahip yüzer yataklar, su jetlerinden oluşan canlandırma havuzu misafirlerine farklı deneyimler sunuyor. 10 bakım odasının yanı sıra; çiftler için, ‘ lüks bir banyo, buhar duşu, dört tarafı zincirlerle tavana asılı dinlenme yatağı’ gibi sıra dışı üniteler ile her türlü detayın düşünüldüğü Private Spa Suit ziyaretçilerinin kendilerini özel hissetmeleri ve maksimum konforu yaşayabilmelerine olanak tanıyor. Bu gördüğünüz fotoğraflardan da anlaşılacağı gibi otelde yok yok…
Şehrin orta yerinde böyle bir güzellik ummuyorsunuz ama otelden içeri adımınızı atar atmaz tüm zarafeti ve konforuyla otel sizi karşılıyor.
Dünyaca ünlü yıldızların müdavimi olduğu restoran Cipriani; New York, Hong Kong, Los Angeles, Miami, İbiza, Monte Carlo, Porto Cervo, Abu Dhabi, Venedik, Londra, İstanbul ve Bodrum’da hizmet veriyor.
Yılların getirdiği deneyimle gastronomi kültürüne birçok yenilik kazandıran Cipriani, değişmeyen kalitesi, mükemmel servisi, eşsiz lezzetleri ve özel içkileriyle konuklarını en iyi şekilde ağırlıyor.
1931 yılında “Harry’s Bar” adıyla Venedik San Marco Meydanı’nda açıldığından beri konuklarına çok özel İtalyan lezzetleri sunan Cipriani’de Giuseppe Cipriani tarafından gastronomiye kazandırılan ünlü ‘Carpaccio’ ve yine şeftali püresiyle köpüklü İtalyan şarabının karışımından oluşan kokteyl ‘Bellini’ restoranın en özel lezzetleri arasında yer alıyor. Şefimiz ile birlikte İtalyan yemeklerinin vazgeçilmezlerinden İtalyan pizzasını birlikte pişirdik ve daha sonra hep birlikte afiyetle yedik. Şimdiye kadar yediğim en lezzetli pizzaydı diyebilirim…
Bu da günün finali. Son zamanlarda katıldığım en farklı ve lezzetli bu güzel gün için emeği geçen herkese çok teşekkür ederim sizlere de otele gidip bir birinden farklı seçeneklerle kendinizi özel hissetmenizi sağlayın hizmetlerinden faydalanın…
Benzer Yazılar
Konya’da Ayçiçeği Hasat Zamanı
Türkiye’nin en sevilen ayçiçek yağı Yudum ile Tohum Derneği’nin geçen yıl başlattığı Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi ikinci yılında Konya’da
Delice Zeytin Ağaçları Ekonomiye Kazandırılıyor
Savola Gıda bünyesinde bulunan Yudum Egemden zeytinyağı markası ile Tohum Eğitim ve Doğa Derneği sosyal sorumluluk projesi kapsamında yabani Delice Zeytinleri
Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali
Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali Dünya Bankası’nın en rekabetçi 7 şehirden biri olarak seçtiği, UNESCO’nun 116 şehir arasında gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda (UCCN) Türkiye’yi temsil eden ilk şehir olan Gaziantep, dünyanın en önemli...