Bodrum Bodrum

Begonvil boy vermiştir şimdi
Yasemen basmıştır Bodrum’u
Kokusu geldi rüzgarın,
Bir kelebek öptü boynumu
Sen şimdi gerdanını maviye,
Göğsünü bir yelkenliye,
Gönlünü ilk önüne çıkan yaz seferine bağlamışsındır…
Vurunca dibine sakız rakısının
Biraz da ağlamışsındır…

Benim yerime de sev
Bekletme hayatı
Bu kadarına razıysan, yaşa gitsin
Kaç kişiyiz savunan sevdayı…

Gözüme ilk damlası düştü,
Gelecek sonbaharın…
Yeni bir sayfanın öncüsü
Bakalım ne hediyesi zamanın…

Sen şimdi gerdanını maviye,
Göğsünü bir yelkenliye,
Gönlünü ilk önüne çıkan yaz seferine bağlamışsındır…
Vurunca dibine sakız rakısının
Biraz da ağlamışsındır…

Benim yerime de sev
Bekletme hayatı
Bu kadarına razıysan, yaşa gitsin
Kaç kişiyiz savunan sevdayı…

Sezen Aksu

Bu şiir de ne demeyin:) İstanbul’da soğuk havayı bırakıp Bodrum’un sarı yazını yaşamak ve davet edildiğimiz mekanları keşfetmek için çıktığımız iki günlük yolculuğun hikayesi bu şarkı ile başladı. Bende yazıma bu şarkının sözleri ile başlamak istedim. Hatta yazıyı yazarken bu şarkıyı dinliyorum o derece:) İki günlük kısa Bodrum gezimize o kadar çok şey sığdırdık ki sizde okuyunca anlayacaksınız.

THY’da arkadaşlarla buluşup keyifli bir yolculuktan sonra Bodrum hava alanından ilk rotamız Yalıkavak‘a doğru yolculuk mis gibi sıcak bol güneşli bir havada başladı. Bence Bodrumun tam yaşanması gereken bir tarih seçmişiz o kadar sakin ve huzur doluydu anlatamam.
Yalıkavak merkezine 5 dakika mesafedeki otelimiz La Maison Yalıkavak merkezde konaklamak isteyenler için sade ve şık bir otel. Gerek konumu, gerek denize yakınlığı, konforlu, ferah dublex ve suit odaları gerekse güler yüzlü çalışanları ile bizlerden tam not aldı.
Bavullarımızı odamıza yerleştirdikten sonra. İlk durağımız davetlisi olduğumuz Nar Çiçeği Kahvaltı Evi idi.

Oya Hanım bu mekana daha gitmeden bize met etmeye başlamıştı. Mis gibi kokan narenciye ağaçları içinde, bir taraftan tavukların dolaştığı şirin mi şirin bir mekân burası. Tülin Demir ve Feriştah Uslu kardeşler Sandima Yolu üzerindeki sevimli evlerinin bahçesinde Nisan 2012 tarihinden beri son derece özenli bir şekilde kahvaltı vermeye başlamış. Masamıza gelen tüm lezzetler bu evin mutfağında kendi elleri ile yapılmış.
bodrum-recel
Yöreye özgü mis kokulu reçeller arasında kivi, patlıcan gibi her yerde karşılaşamayacağınız çeşitleri de mevcut. Domates, salatalık, biber ve yeşillikler de hep bahçe mahsulü. Ege usulü yaprak ve kabak çiçeği dolmaları, menemen (yumurtanızı omlet ya da farklı pişirilmiş şekillerde de isteyebilirsiniz), mis gibi köy tereyağı, odun fırınında pişirilen bazlama, su böreği, kuruyemişler, kurabiyeler ve daha neler neler. Masamız donatılıp lezzetleri tatmaya başlayınca Oya Hanım’ın bu mekanı met etmekte ne kadar haklı olduğunu anladım. Hem gözünüzü hemde midenizi doyuracağınız bu mekanı mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
(Sandima Yolu, Merkez mahallesi, Kayacık caddesi No 42 – 0532 764 22 50)

Nar Çiçeği Kahvaltı Evi‘nde harika lezzetleri yedikten sonra ikinci durağımıza geçmeden otelimiz La Maison’a uğrayıp kısa bir dinlenmeden sonra Erenler Sofrası‘nın sahibi Aslı Ortabaşı Mutlu’nun bizlerin tranferi için tuttuğu Akustik Turizm’e ait muhteşem minübüs ile ikinci durağımız olan Cooking Classes Bodrum, Erenler Sofrasına ulaştık. Geçen yılda bizi ağırlayan Aslı Hanım’la bu yılda tekrar bir araya gelmek harikaydı. Erenler Sofrası’na geldiğimizde Bodrum Kent TV’nin “Bodrum Tadında” programında Özlem Bilsel Graves’in “Mutfaktaki Teselli” kitabının tanıtıldığı ve Hint Mutfağı ağırlıklı yemeklerini yaptığı sahnelerin çekimleri bitmiş, sıra bu nefis yemekleri tatmaya gelmişti. Biz de bu tadımdan nasibimizi aldık ve bahçede mandalina ağaçları altına hazırlanan şık sofrada hep birlikte yemeklerimizi yedik.

Bu arada “Mutfaktaki Teselli” kitabından biraz bahsedecek olursak adından dolayı yemek kitabı olduğu düşünülebilir ama bir yemek kitabı değil, bir otobiyografi. Ancak yeri geldikçe verilen çok özel ve güzel bazı tarifleri de bulabilirsiniz kitapta. 22 yaşında gittiği yabancı bir ülkede tek başına var olma savaşı, kimlik duygusu, entegrasyon, yabancı evliliği ve memleket hasreti ile 44 yaşındaki öz farkındalığı ve olgunluğu ile hesaplaşması ve kabullenişi arasında gidip gelen iki farklı zamanın birbirine paralel kurgusu, kitabın özü diyebiliriz.

Buradaki harika atmosfer güzel lezzetler ve güzel insanlardan sonra yeni duraklar için yola çıktık.

Yalıkavak Palmarina‘da bu yaz açılan ve bizleri davet etme nezaketi gösteren Marmarina Saraylı Restoran birinci günün bizim için son durağıydı. Mekanın ahibesi ve aynı mutfak şefi Gülşen Coşanöz’ün hazırladığı çok özel bir davetti bu. Gülşen Hanım ve ekibi bizler için günler öncesinden hazırlıklara başlamış. Kendisine ayrıca teşekkür etmek isterim.

Yalıkavak Marinanın en güzel manzarasına sahip bu restorana, atmosferi, beyaz iş kolalı örtüleri, gümüş tepsilerine kadar sıcacık bir ortam diyebilirim.

Marmarina’daki davetin çıkış noktası Bodrum Mandalinası. “Bodrum Mandalinası Yaşamalı”konseptli menüde bu güzelim meyveyle yapılan birbirinden özel lezzetler var. Bodrum’a ve Türk turizmine önemli katkılar sağlayan, kendi eli ile diktiği 4000 Mandalina fidanı ile Bodrum yarımadasının en büyük üreticisi olan, halen aktif olarak bahçelerle bizzat ilgilenen Sayın Ömer Aras ve ailesinin de katkılarıyla gerçekleşen mandalina içerikli yemekler Gülşen hanımın elinden özel olarak hazırlanarak bizlere sunuldu.

Bu menüde neler mi vardı ?

Köy Piliçli Çorba Kızarmış Mandalina eşliğinde.

Mandalinalı Peynir Topları.

Mandalina Çanağında Buğday Salatası.

Yeşil Mandalinalı Ruşeym Tava.

Kinoalı Mandalinalı Kereviz.

Yeşil Mandalinalı Kara Mercimek Topları.

Kabak Şahane Mandalinalı.

Mandalinalı Papaz Yahni.

Mandalinalı Paluzeç.

Yaz-kış açık Palmarina Marmarina Saraylı, Gülşen hanımın özel tarifli reçelleri ve değişik içlerle hazırladığı çiğ börekleriyle artık pazar sabahları kahvaltı menüsü ile de popüler bir mekan olacak gibi görünüyor. Mutlaka yazın ayrı, kışın ayrı güzellikte manzaraya sahip olan bu harika mekana, harika lezzetleri tatmak için uğramalısınız.

Adres: Marmarina Saraylı Restoran , Yalıkavak Palmarina AVM, Teras Katı, Çökertme Caddesi, Bodrum Tel: 0 543 252 0252

Biz mandalinalardan oluşan bu farklı menüyü tadarken yemeklerimize Füsun ve Erhan Yürüt çiftinin Bodrum’un kendi lezzetlerini yansıtan ilk yöresel şarabı Vinbodrum’u eşlik etti. Bodrum Kızılağaç’ta ilk üretimini 2013 yılı bağbozumunda gerçekleştirmiş Bodrum Şarapçılık, 10 ton kapasiteli küçük bir aile işletmesi. En az müdahale ile üzümü şaraba dönüştürerek Bodrum’un kendi lezzetini ve tadınıtaşıyan şarabını üretmeyi hedefliyor Füsun ve Erhan Yürüt çifti. Yürüt ailesine bu lezzetli tanıtımları için sonsuz teşekkürler.

Adres: Yalı Mahallesi Şenavcılar Kümeevleri No: 14/1Bodrum-MUĞLA
Viyolonist Erman Bey’de ezgileri ile gece boyunca biz bu nefis lezzetleri tadarken bize eşlik etti. Tabi gecenin son noktası yorgun ama mutlu olarak döndüğümüz otel odamız oldu:)

 

Sabah kalkıp otelimizde birer çay içtikten sonra yine rotamız Yaz-kış açık Palmarina Marmarina Saraylı oldu. Gülşen hanımın özel tarifli reçelleri ve değişik içlerle hazırladığı çiğ börekleriyle artık pazar sabahları kahvaltı menüsü ile de popüler bir mekan olacak gibi görünüyor. Mutlaka yazın ayrı, kışın ayrı güzellikte manzaraya sahip olan bu harika mekana, harika lezzetleri tatmak için uğrayın derim.

Harika manzaradan ve lezzetlerden ayrılmak zor olsa da uçak saatine kadar gezeceğim yerleri Oya Hanım’ın rehberliğinde belirledikten sonra vaktimizi çok güzel değerlendirerek Gümüşlük’ten Geriş’e kadar bir çok özel mekanı gezdik. Evet ve Bodrum’un sarı yazından eve dönüş zamanı. Yeni mekanlar, yeni şehirlerde buluşmak üzere sevgiyle kalın…

Benzer Yazılar

Konya’da Ayçiçeği Hasat Zamanı

Konya’da Ayçiçeği Hasat Zamanı

Türkiye’nin en sevilen ayçiçek yağı Yudum ile Tohum Derneği’nin geçen yıl başlattığı Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi ikinci yılında Konya’da

Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali

Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali

Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali   Dünya Bankası’nın en rekabetçi 7 şehirden biri olarak seçtiği, UNESCO’nun 116 şehir arasında gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda (UCCN) Türkiye’yi temsil eden ilk şehir olan Gaziantep, dünyanın en önemli...